28 Şubat’ın medya ayağı bu kitapta!
Okur Kitaplığı’ndan çıkan ’28 Şubat Sürecinde Medya’, Uğur Dündar ve Arena programı üzerinden bir 28 Şubat okuması yapıyor.
17 Mart 2012 Cumartesi
Nuraydın Arıkan’ın Okur Kitaplığı’ndan çıkan 28 Şubat Sürecinde Medya: Arena Programı ve Medyanın Siyasal Sürece Etkileri isimli kitabı, Arıkan’ın bilfiil çalıştığı “Arena” programı üzerinden 28 Şubat medyasını ele alıyor.
Arena’nın 1997 yılındaki yayınlarını inceliyor
3 ana kısımdan oluşan kitap, medya üzerine genel değerlendirmeler ile başlıyor. Sonrasında Türkiye’de medyanın oluşumu ve yapısını ele alıyor. Kitabın merkez kısmı ise Uğur Dündar’ı ve yapımcısı olduğu ve sunuculuğunu üstlendiği Arena programının 1997 yılındaki yayınlarını inceliyor.
Kitap, Nuraydın Arıkan’ın master tezinin basılmış hali. Bu nedenle en baştaki teorik kısmın akademik bir hüviyeti olduğu söylenebilir. Bu durum kitabın geneline de okuyucuyu sıkabilecek bir ciddiyet katıyor. (Keşke tezler kitaplaştırılırken, kitap ile ‘tez’in farklı şeyler olduğu akıldan çıkarılmasa!)
Yazar sanki çekingen davranmış
Kitabın Türkiye’de ‘medya’yı ve ‘Uğur Dündar imajı’nın oluşumunu irdelediği kısımları özellikle okunmaya değer. Fakat Arena programının 28 Şubat sürecinde oynadığı tavra dair (olduğu söylenen) kısmın, bir analizden ziyade analize imkân veren verilerin bir araya getirilmesi olduğunu söyleyebiliriz. Kitapta bu bağlamda bulunan ilgili döneme dair Arena programı özetleri ve Uğur Dündar’ın gazetede yazdığı yazılar, Uğur Dündar’ın 28 Şubat öncesinde “nasıl” çalıştığını açıkça gösteriyor. Arıkan’ın kitapta nesnellikten uzaklaşma korkusu ile çekingen davrandığını söyleyebiliriz. Zira kitabın önsözünde ve muhtelif yerlerinde bu korkusunu, ya da dikkatini, kitapta objektif olmaya çalıştığını, akademik çerçevenin dışına çıkmamaya önem verdiğini şiddetle vurgulamasından anlıyoruz.
28 Şubat’ın medya yönünü ele alan nadir kitaplardan
Arıkan, Uğur Dündar ve Arena programına dair yazılı olarak ortaya çıkmış bütün bilgilere göz atmış tez aşamasında. Bu nedenle, incelemenin pek çok detay barındırdığını söyleyebiliriz. Fakat Arıkan’ın özellikle vurguladığı “objektif olmaya gayret ettiği” noktası okuyanda, “bize bunları söylüyorsa, söylemedikleri nelerdir?” şeklinde bir soru işareti de uyandırmıyor değil.
Kitap, günümüzde her fırsatta temiz gazeteci olarak kendini tanıtan Uğur Dündar’ın yeri geldiğinde ne kadar “temiz” olabildiğini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Uğur Dündar’ın 28 Şubat döneminde oynadığı rolün yanında, Uğur Dündar’ın kendi hayat hikayesi, medya deneyimi ve 90’lı yıllarda Türkiye’de medyanın ne durumda olduğuna dair güzel değerlendirmeleri içeren kitap 28 Şubat’ın medya yönünü ele alan nadir eserlerden biri.
Mehmet Erken haber verdi