Edebiyat bir işe yarar mı, anlattı?!

Edebiyat bir işe yarar mı, anlattı?!

Cevat Akkanat’la, Bursa’da, yeni çıkan kitabı 'Edebiyat Hayat Memat' üzerine Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi'nde bir söyleşi gerçekleştirildi..

 

27 Mayıs 2010

Yedi aydır her Cuma akşamı İnegöl’den Bursa’ya Cevat Akkanat Hocamızdan istifade etmek için gelirdik. İnegöl’ün serinliğinden gelip bir bahar akşamı Bursa’ya girdik. Bu sefer sıcak ve kalabalık bir ortamda Cevat Hocamızı dinlemek için Seyyid Usul Dergâhı’ndaydık. Ulu Cami’den gelen akşam ezanından sonra maneviyâtı bol bir mekânda huzurlu bir sohbetin içinde bulduk kendimizi. Cevat Hoca her zamanki tevazuu ile beraber, biraz da heyecanlı, yeni çıkan kitabı için kürsüde…

Yazarının edebiyat serüveni var bu kitapta

Cevat Akkanat, yeni çıkardığı kitabı Edebiyat Hayat Memat’ı takdim ederken, edebiyatın  günümüz açısından kaybedilmiş değerinin yeniden bulunması için bizlere yakın geçmişten günümüze kısa bir gezinti yaptırdı. Kitabın kendisi için bir edebiyat serüveni olduğunu vurgulayan Akkanat, gözümüzden kaçan ince ayrıntıların bizim dünyamızda nasıl kayıplara neden olduğunu dile getirdi. Aslında farkında olmadığımız nice şeylerin altında büyük mânâlar yattığını inceden inceye irdeledi.

Cevat Akkanat, frenk-meşrep bir takım deyim ve terimleri eleştirmekten çekinmediğini ve ülkemizde bu tenkidi yapan çok az insanın olduğunu anlattı. Farkında olmadığımız bu hayatî terimlerin bizi özümüzden uzaklaştırdığını da vurgulayan yazar, kitaplarından konuya ilişkin örnekler verdi.

Edebiyat hayattır

Çocukluğundan itibaren edebiyata, şiire ve yazıya meraklı olduğunu ve ilkokulda iken ilk şiirlerini dillendirdiğini vurgularken aslında edebiyat denen şeyin hayatın kendisi olduğunu anlattı Akkanat. “Çoğu zaman biz edebiyatı yaşıyoruz ama bunun farkında değiliz. Ben çocukluğumda koyunlarımızın önünde çobanlık yaparken mırıldandığım şeyler, annemin bana söylediği ninniler, yatılı okuldaki özlemlerim… Aslında hepsi edebiyatın birer parçasıydı. Gurbette iken arkadaşıma köyden gelen kuruyemişler ve annesinin gönderdiği yiyecekler bana ailemi ve köyümü hatırlatıyordu. İçten içe duyduğum bu özlemin bana yüklediği duygular ve bunların kendimce ifade edilmesi, bazen gözlerimden düşen birkaç damla yaş; işte benim için edebiyat burada” diyerek hüzünlendirdi bizi.

Yeni kitabı Edebiyat Hayat Memat’ın aslında bir nevi yazarlık serüveninin özeti olduğunu belirten Cevat Akkanat, millet olarak maruz kalınan baskı ve dayatmacılığın edebiyatta da yaşandığını özellikle vurguladı. Bunu da, edebiyatımızın gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak gördüğünü dile getiren yazar, ihtilallerin ve postmodern darbelerin asıl düşünce dünyamıza darbe vurduğunu da ekledi: “Edebiyat mutlaka özgür olmalıdır, dayatmacı ve emrivaki ile edebiyat olamaz.”        

Yazar, yaşadığı toplumdan sorumludur

Cevat Hoca, sohbetinde bu güne kadar çıkmış şiir ve nesir kitaplarından da kısa pasajlar okudu. Şu an piyasada bulmakta zorlanacağımız kitaplarını da tanımış olduk böylece.

Yazar, sohbette ayrıca sürprizlerinin olacağından, dört yeni kitabının yayına hazırlanmak üzere olduğundan haber verdi. Cevat Akkanat konuşmasını şöyle noktaladı: “Yazar, toplumdan sorumludur. İçinde yaşadığı toplumdan, zamandan, mekândan, çağından sorumludur. Zonguldak’taki maden faciası benim yüreğimi kanatır. Bazen bir kanadı kırık kuş, bazen küçücük bir canlı, kurumuş bir yaprak… Hepsinin acısı yüreğimdedir.”

Hatice Karani Demir notlarını paylaştı

http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=3685