Kurguyu algılar belirler

Kurguyu algılar belirler

05 Mart 2012

Hasan Hafif

Türkiye Yazarlar Birliği 2011 Roman ödülünü Kış Bahçesi eseri ile kazanan Güray Süngü'ye son romanından sorduk...

Siz, Kış Bahçesi romanınızı üslûbunuz ve kurgunuz bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her yazar kurguyu, kendi hayatı duyuş özelliklerine göre, edebiyat algılayışına göre kurgular, üslûbu ona göre tercih eder. Bende de böyle olduğunu söyleyebilirim. İç monolog son yıllarda edebiyatımızda ara ara kullanılıyor. 70’li yıllarda Oğuz Atay’la edebiyatımıza girmişti. Romanın teması ve kurgusu gereği kullanılırsa iç monolog, çok işlevsel, çok başarılı olabiliyor. Temaya ve kurguya hizmet ettiği müddetçe tabii.

Romanın akıcı, çok tatlı bir kurgusu var. Ancak kahramanlarda hep bir hayattan bezginlik var, değil mi?

Evet, bu aslında modern dünyanın açmazlarından birisi. Romandaki Aziz Çalışkan kişiliği bir edebiyat klişesi. Günün birinde her şeyden elini eteğini çekip sadece kendini yazmaya veren bir yazar klişesi. Bunu kasıtlı olarak kullandım. Kullanma amacım da, -Hande diye bir karakter var, Aziz’in yıllar önce âşık olduğu bir karakter- Aziz yazarlık kibrinin zirvesindeyken Hande geliyor, kendine biçtiği rol paramparça oluyor. Yazarlık kibri meselesi önemli olduğu için söylüyorum bunları. Diğer yandan bu modern dünyanın açmazları ile ilgili bir meseledir. Bir yazarın kendini eve kapatması, bir romanın, hikâyenin peşine düşmesi, yanı başında kapı komşusu, muhteşem, modernist bir hikâyenin kahramanı aslında. Aynı apartmanda yaşadığı kişileri bile tanımayan bir kahraman romandan ölümsüzlüğü arıyor, oysa yanı başında muhteşem bir hikâye var. Hayata değer veren şey, tepeden tırnağa kadar düşmeleriniz, kalkmalarınız, gel gitleriniz neticesinde oluşan hayat bütünlüğüdür.

HaberKültür

http://www.haberkultur.net/haberoku-4452-Kurguyu_algilar_belirler.html