MÜREKKEP BİTMEDEN
17 Aralık 2012 Pazartesi
MERAL AFACAN BAYRAK
ÖYKÜ YAZARI CEMAL ŞAKAR, HECE ÖYKÜ VE İTİBAR DERGİLERİNDE YAYINLANMIŞ ÖYKÜLERİNİ MÜREKKEP ADLI KİTABINDA BİRARAYA GETİRMİŞ.
Yeni bir öykü anlayışının öncü seslerinden Cemal Şakar, geleneğini bozmayıp son öykü kitabını da Okur Kitaplığı bünyesinden piyasaya çıkardı. Ezberbozan onyedi adet öyküden müteşekkil bir kitap Mürekkep. Ağırlıklı olarak Hece Öykü ve İtibar dergilerindeki çalışmalarından oluşmuş. En kısa öyküsü “Nil” en uzun öyküsü “Geçişler” farklı bir grafik sergiliyor. Kapak tasarımı Murat Acar’a ait. Kırmızı-yeşil zıt kontrast geçişleri kitaba ayrı bir canlılık katmış. Yazarın öykülerdeki savaş-barış tezatına dair vurgulamasını görsel olarak verebilmiş. “Kılıç” öyküsünde “İncir kuşları nerelerde?” diye soruyor yazar: “Duymuyor mu? Duyuramıyor muyum?
Mikail’in kanatları battaniyenin altında kalakalıyor” diyor Kasyun Dağı’nın zirvesindeki o kişinin ağzından. “Sesler” öyküsünde: “Adın ne? Şokta. Değildim. Duyuyordum. Konuşuyordum. Duymuyorlardı beni. Sesler içindeydim. Sesler içindeydi.” Savaş halini yaşayan insan psikolojisini başarılı bir şekilde anlatmış, kalemini konuşturmuş yazar. “Nil” de, kısacık bir öykü, “Sandığa baktı: Allah’ı gördü” diyor. Suriye ve Irak’a dair yaralar hatırlanıyor. “Bıçak” öyküsü’nün kahramanı yer yer kendini, kitaplardan öğrendiklerini sorgulayan, derdini yeterince ifade edemediğini düşünen biri. İç ses/dış ses sık sık yer değiştirir. “Güneş” ve “Bir Tip” öykülerinde başrol karakterler bayandır. Modern, genç, süslü, çalışan profilinden bir tezgahtâr ve bir ofis çalışanı anlatılmaya çalışılmış. Her ikisi de “kurban”. Tezgahtâr olan terör kurbanıyken, ofis çalışanı olan kapitalizmin pençesindeki aileyi temsil ediyor. Bayanların erkek bir anlatıcı havasıyla resmedildiği seziliyor. “Kaçma. Sinme. Gel. Göğüsle. Çarpış. Hesaplaş.” Bazı öykülerinde Hasan Aycın, Ömer Lekesiz gibi dost ve önemli kalemlere yer verdiği gözden kaçmıyor.
Geçmişin zengin ruh ve birikiminden beslenirken, öte yandan postmodern bir yapıyla öykülerini kurmayı tercih eden Şakar, okurun bilinçaltına kalıcı izler bırakan öykülerle otuz yıllık ustalığını kanıtlıyor adeta. “Medya ordusu tel örgünün dışında. Sadece kendi kameramanı ve fotoğrafçısı iş başında.” Derken batılı objektiflerin “Afrika” algısına ve bize dayatılan gerçekliğin ne denli gerçek olduğuna dair bir sorgulamaya kapı aralar “Mama” öyküsü. Şehit- asker- politika üçgeninde gelişen “Önce Vatan” başlıklı öykünün formu alışılagelmişin dışında düşünülmüş. Öykünün ne kadar zor ve işçilik gerektiren bir tür olduğunu okura hatırlatıyor bu yanıyla. “Babamın Kokusu” savaşı, muhacirliği, kırgınlıkları, toprağa bağlılığı anlatıyor. Şakar’ın Türkiye ve İslam coğrafyasına, özellikle Ortadoğu’ya olan hassasiyeti kelimelerinden öykülerine doğru derin izler bırakıyor.
Mürekkep
Cemal Şakar
Okur Kitaplığı
http://haber.stargazete.com/kitap/murekkep-bitmeden/haber-712549