ŞAİRİN ARAYIŞI İMTİHANIDIR
Mustafa Özçelik kelimelerin anlam yüklü dünyalarından renkler, sesler, tatlar taşıyan şairlerin imtihanının, Hak ve hakikat olanı arama yolculuğu olduğunu söylüyor.
19 Mayıs 2015
Şakir KURTULMUŞ
'Şair, bir kapının önündedir ya da bir dağın yamacında veya sonu bilinmez bir yolun önünde. Bir yolculuktur onunki. Arayacak ve vuslatı aradığını bulmakla gerçekleşecektir. Peki, nedir aradığı şairin? Hak ve hakikat olanı...' Mustafa Özçelik yeni çıkan deneme kitabı 'Şairin Şiirle İmtihanı'nda şairin arayışını irdelerken söylüyor bunları. Edebi eser veren şair ve yazarların, yazdığı ürünler üzerinde yoğunlaşarak poetik metinler üretmelerinin önemine değiniyor sunuş yazısında.
Mustafa Özçelik, kitabın ilk sayfalarında edebi hayatımızın genel değerlendirmesine yer vererek, içinde bulunduğumuz konumu irdeliyor. Sanatçıların kendilerini toplumdan, kültüründen soyutlayamayacağını belirterek, günümüz edebiyatında eksik olanı bulmaya çalışıyor: 'Bugünkü ulusal sınırlar içerisinde eser veren kaç yazarın dünyasında Mağrip, Endülüs, Mekke, Kafkasya, Rumeli gibi yer adları vardır ki? Kaç romancının eserinde İmam Şamil, Ebu Hanife, İbni Arabi, İsmail Gaspıralı isimlerine rastlayabilirsiniz ki? Mesela Kırım sürgünü kaç yazarın konusu olmuştur. Kerbela'yı kaç yazarımız işleyebilmiştir. Eyüp Sultan neden bir öykünün konusu olmamıştır.' Bu cümlelerle ortaya konan sorgulamalar, şair ve yazarların yazma bilincini, sorumluluğunu yeniden üzerinde durulması gereken önemli bir dönemeç olarak işaretliyor. Bu sorularla edebiyatın insanla buluşamadığını, okurun önüne yeni, geniş ve zengin bir dünya sunulamadığını, yazılacak eserlerin hayatın damarlarına kök salması gerektiğini vurguluyor.
ŞİİRİMİZ YUNUS EMRE KOKUSU TAŞIYOR
Edebiyatın hayatın dışında bırakılmasının olumsuzluklarına da değinen Mustafa Özçelik her ne kadar 'kültürsüzleşme, bilgisizleşme ve erdemsizleşme yeni çağın tek gerçeği' olsa da Namık Kemal, Mehmet Akif ve Necip Fazıl'ın edebiyatın gücüyle toplumu değiştirebilen isimler olduğunu hatırlamamız gerektiğini ifade ederek günümüzde yaşayan bir örnek olarak da Üstad Sezai Karakoç'a dikkatlerimizi çekiyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Yunus Emre, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Cahit Sıtkı, Ziya Osman Saba ile ilgili denemelerde de öncü sayılabilecek sanatçıların yerli düşüncenin filizlenip boy vermesinde büyük katkı sunduklarını belirten Özçelik, şairlerin insani duyguları hatırlattıklarını ve 'sessizce akan bir nehrin macerasına katılarak, başka hayatlar için neler yapmamız gerektiğini' vurgular. Şiirimizin hala Yunus Emre'nin kokusu ve sesini taşıdığını söyleyen Mustafa Özçelik, tüm olumsuzluklara rağmen iyi yolda olduğunu, geleceğe dönük umutlarla büyüdüğünü ifade eder. İçimizde yeşeren canlanmayı şairlerin sağladığını, kelimelerin anlam yüklü dünyalarından renkler, sesler, tatlar taşıdıklarını, bu kelimelerin işlenerek ışıldaması durumunda tek düze, renksiz, sığ, heyecan ve coşkudan yoksun hayatımızın birden bire renklendiğini, canlandığını, güzel sesler yaydığını hissettiren şairlerin şiirle imtihanından çeşitli kesitler sunuyor kitap.
Kaynak: http://www.yenisafak.com.tr/hayat/sairin-arayisi-imtihanidir-2143533