Savaşlar Kararında
Ferit Genç
01 Şubat 2011
Savaşlar Kararında, klasik şiir şekli diyebileceğim hece vezniyle şiirlerini görücüye çıkarsa da belli bir kalıba bağlı kalmamıştır. Serbest ölçü biçiminde yazmıştır. Şiirleri 4′lü, 7′li ve 8′li dizelerden oluşmaktadır. Epik şiir tarzında yazılmıştır.
Şair Ünsal Ünlü’nün Savaşlar Kararında kitabı şairin ilk şiir kitabı. Kitap 64 sayfadan oluşmaktadır. Alçak Rakım, Asal Duruş ve Yüksek Gerilimden olmak üzere 3 bölümden oluşmaktadır. Toplam 24 şiirden oluşmaktadır.
Şiir yazan aynı zamanda şiir üzerine düşünen, eleştirel yazılarıyla da şiirinin damarlarını genişletmeye çalışan bir isim Ünsal Ünlü. İki bin kuşağı şairlerinden ve kuşağını iyi okuyan, tahlil edebilen bir imza aynı zamanda. Tüm bunlar, onun şiiri adına ipuçları aslında.
Dizelerinde savaşın sert sesini duyabileceğiniz gibi beklemelerin verdiği dayanılmaz sıkıntıyı da hissedebiliyorsunuz. Kıyamet, Savaş, Ortadoğu, Afrika, Kaos, Bekleme, Adaletsizlik. Ünsal Ünlü’nün şiiri zalim zamanlara, zalim adamlara bir dur deyişin sesi oluyor. Adil olana sığınıp şiiriyle ses veriyor. Kime karşı bu iltica! Sofralarımızdan kalkıp dünyayı başımıza yıkan adamlara, onların düzenine karşı bir yüksek sestir. Sözün kutsallığına inanarak kuşanıyor silahlarını.
Şiirlerinin genelinde; yalnızlık, aşk ve sevgi’nin yanında Afrika’nın içinde bulunduğu iç buhranı anlatır. Şair yüreği sızlayan bir iklimdir bu yüzden. O duyduğu sesi çöllerin esrarengiz sesler çıkartan kum tanelerinden alır bazen. Şair yüreğini suya değdirince bir ırmağın neden yüksek bir çağlayanın ifadesi olduğunun vurgusunu yapar. Şair yüreği sızlayan biridir o bütün ülkelerin vatandaşı ve insanlığın onurunu yücelten bir kelime işçisidir. Güzelden bahsederken genel güzelin ifadesine ulaşmaya çalışır. Necip Fazıl’ın ”Sanat Allah’ı aramakmış” ifadesini burada cümlemize ekleyebiliriz. Sanat bir arayışın ürünüdür. Bulanlar ancak arayanlardır.
Sen bunları zaten biliyorsun deme, utanırım
Ağzımda çocuklar dizili; konuşamıyorum
Gözlerden saklanamıyor korkusu ölümün
Gökten yağmur düşse kaçacaklar bomba diye
Bir duyarlılık şiiri. Ortadoğu’ya yönelmiş bir duyarlığın şiiri. Biz bu şiire, lirik bir şair olan Ünlü’nün dış dünyaya yönelik yazdığı hassasiyetli bir şiiri diyeceğiz. Ortadoğu’ya yağmur damlaları gibi misket bombalarının yağdığı bir zamanda yazılmış. Hassas bir şiir. Şair, savaşların insanlar üzerinde yarattığı korkuyu dile getirmekle birlikte çocukların içinde bulunduğu durumun etkilerini psikolojik bir tahlil ile anlatmaktadır. Savaşlar sadece bomba, kurşun ve kan değildir. Savaşın morfolojik etkisi insan üzerinde bıraktığı etkiyle anlatılıp anlaşılabilir. Savaşlar Kararında bir insanın savaşlar karşısında durduğu zapturapt hali ve gözlerine çektiği bir sürmenin neden güneşi daha iyi görmeye neden olduğunun göstergesidir.
Ölüyor insan bir kere ama ölmekte kararsız
Sular yine kararlı akacak savaşlar kararında
Çarpışanlar yağmuru kıvamında bekleyecek
Buğdaylar ıslak ve ekmekler kömür karası
Ölüm kuzu renkli ezberlemiş yangın seslerini
Hikmetli söyleyişin kendini hissettirdiği bu şiirde insanoğlunun serüvenine, yaşamına göndermelerde bulunulur. Bu şiire, bünyesinde taşıdığı işaretler bakımından modern zamanların şiirine örnek verebiliriz. Savaşların insanlar üzerinde çok büyük bir etki bırakmakla birlikte böylece artık yaşamın anlamsızlaştığını ve insanların sadece günü geçirmek amacında olduğunu söyler. Savaş içinde bulunan milletlerin verdikleri mücadelelerden artık yorgun düştüklerini bundan dolayı hayattan artık soyutlandığına değinmektedir. Yumulan gözlerin artık ölümü beklemekte olduğunu söyler. Umutların gün geçtikçe yok olmayacağını bunun tam tersi üzüntülerin yerini mutluluk sevinçlerinin yer alacağından söz etmektedir.
Şair, genel olarak her dizesinde ele aldığı yalnızlık ve savaş temasının yanında sevgi, barış, aşk ve haksızlığa karşı temalarını işlemiştir. Yürekten çıkan her ses dilleri farklı olsa bile aynı yola çıkar. Şiiri güzel-duyusal bir etkinlik olarak düşünüyor harp ediyor kendiyle, aynı zamanda eşitsizliği de dile getirmekten çekinmiyor. Ünlü daha çok kendi insan yönünü vurguluyor şiirlerinde. Düşlerini, yalnızlığını, hüzünlerini, rüyalarını, kısaca kendine yönelik insan oluşunun anlamını kurcalıyor.