Sıkı okurun kitaplığı!
Okur Kitaplığı’nın diğer yayınevlerinden farkı nedir, Hakan Arslanbenzer yazdı.
15 Temmuz 2010
1990'ların sonuna kadar, şiir kitabı yayımlayan yayıncıların sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Birçok şairin ilk kitaplarının bugün sahaflarda bile bulunamamasının, kitap yayımlama efsanelerinin olmasının nedeni budur. Ya kendiniz bastırmak zorundaydınız şiir kitabınızı ya da piyangodan çıkabilecek bir şiir serisini beklemeniz icap ederdi. Ciddi yayınevlerinden şiir kitabı çıkarmak ise popüler şairlere özgüydü. Popüler olmak için şiir kitabı çıkarmak lazım, şiir kitabı çıkarmak için popüler olmak lazım. Özellikle kimsenin tanımadığı genç şairler için yıkıcı bir durumdu bu.
Yayıncılık dünyasının küçük çiçekleri
Bugün işler biraz daha iyi yürüyor diyebiliriz. Yılda ortalama 500 kadar şiir kitabı basılıyor. Bunların bir kısmı antoloji veya popüler şairlerin eski kitaplarının tekrar basımları olsa da 300 kadar yeni kitap, birçoğu ilk kitap olmak üzere, kitabevi raflarında yerlerini alıyor. Bunda Yapı Kredi, Everest, Timaş gibi büyük yayıncıların da sahaya inmesinin yanında esas olarak Profil, Ebabil, Fayrap Kitap, Şiirden, Dört Kitap, Yitik Ülke, Artshop, Okur Kitaplığı gibi küçük yayıncılık girişimlerinin payı büyük. Bunların bir kısmı büyük yayınevlerinin şemsiyesi altında açan küçük çiçekler gibi. Bazıları da bizzat kendileri birer girişim olarak ortaya çıkıyorlar.
Minimal kültür hizmeti
Okur Kitaplığı’nın, bunlar arasında, salt kültür yayını yapmasıyla ayrı bir yeri var. Ürün listelerine popüler çalışmalar girecek mi bilmiyorum; ama şimdilik listedeki bütün kitaplar ancak ilgilisine hitap eden edebiyat, eleştiri ve düşünce eserleri. Bunun maliyesini idare etmek zor olabilir; Allah yardımcıları olsun. Fakat ortaya koydukları bağımsız, titiz, minimal kültür hizmeti için hepimizin onlara teşekkür etmesi lazım.
Aşk, iman, isyan Aktaş’ta her zaman beraber
Okur Kitaplığı Yayınları arasında ilgimi tabii öncelikle Ümit Aktaş'ın şiir kitabı çekti: Şehri Terketmeden Önce. Aktaş'ın şiirinin bir yönünü belli eden bir kitap başlığı. Daha önceki Cennetten Düşüş (Beyan Yay. 1998) Aktaş'ın şiir ve düşüncesindeki varoluşçu tarafı ima ediyordu; Şehri Terketmeden Önce ise daha çok şairin öze dönüşçü ve göçebe tarafını gösteriyor.
Şiir ortamına pek katılmayan bir şair Ümit Aktaş. Okuyucuların çoğu onu siyasî fikirleri ve romanlarıyla tanıyor. Akranlarım, Ümit Aktaş denince, "İslamî hareket" ve "anarşizm" konularında yazdıklarını öncelikle hatırlar mesela. Aşk, iman ve isyan Aktaş'ta her zaman beraberdir. Şehri Terketmeden Önce bunun bir belgesi. Bu arada, Fayrap'ın Ağustos sayısında Ümit Aktaş için bir "doğum günü armağanı" dosyası olacağını da haber vermiş olayım.
Okur Kitaplığı’ndan çıkan diğer iki şiir kitabı Ünsal Ünlü (Savaşlar Kararında) ve Orhan Tepebaş'a (Kadim Kapı) ait. Ünlü'nün Savaşlar Kararında’daki şiirleri, yoğun ruh hallerinin ifadesi olan, bazen gerçek görüntülerin bıraktığı sahici izlenimlere bazen de soyut imgelere yaslanan patetik şiirler. Biraz Ahmet Haşim, biraz İkinci Yeni gibi diyelim. Orhan Tepebaş ise yerli, mahallî düşüncelerin, ilişkilerin (baba-oğul ilişkisi mesela), özlem ve kırgınlıkların şiirini yazıyor Kadim Kapı’da. İçeriği düşünülecek olursa iyi, manidar bir başlığı var kitabın.
Hakan Arslanbenzer haber verdi
http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=4085