Yılmaz öyküsü hayatın içinden bir ses!

Yılmaz öyküsü hayatın içinden bir ses!

Yılmaz Yılmaz, ikinci öykü kitabı ‘Sabahleyin Bir Tantana’ ile bize biz gibi seslenmeye devam ediyor.

31 Mart 2012 Cumartesi

Mustafa Uçurum 

Öykünün gerçek yaşamla olan bağı önemlidir. Öykü hayattan beslendiği oranda sahici bir kimliğe bürünmüş olur. Günlük yaşantının koşuşturması içinde öyküye konu olacak bir yaşam sürdüğümüz aşikârken, bir tutam ışığı öykünün içine çekebilmektir önemli olan. Yaşam denen çizgiyle öyküyü kesiştirmek, öykünün ruhuna en çok yakışan buluşmadır.,

Anlatılan olaylar ve kişiler gerçek ve tanıdık

Yılmaz Yılmaz’ın öyküleri hayatın ortasından konuşan öykülerdir. Salik Yola Düşünce’de bizleri uzun bir yolculuğa çağıran yazar, şimdi ise şehirlerin arasında, kalabalıkta ve çokça gürültülü bir yaşamda ayakta kalma dersleri veriyor.

Anlatılan olaylar ve kişiler sanki bir köşe başında karşımıza çıkacak gibi gerçek ve tanıdık. Bir bakkalda karşımıza çıkan birine, “o siz misiniz?” diyecek kadar bizim mahallelerin kıyısından, köşesinden izler taşıyor. Apartmanın kapısında bir tantanayla evinden çıkan yazarla karşılaşmamamız içten bile değildir. Gazanfer’in yalnızlığını saran otogar gün gelir bizi de bağrına basabilir.

 

“Sabahleyin Bir Tantana” öyküsü, bir evde yaşanan koşuşturmanın öyküsünü anlatıyor. Bu öyküyü okuyunca o koşuşturma o kadar tanıdık geliyor ki, bir anda kişi kendini öykünün içinde buluyor.

Evlerde yalnızlığa hapsedilmiş çocukların yalnız kalplerini saracak ne çok şifa vardır aslında, ne çok dua. Yılmaz Yılmaz, anlattığı öykülerle çocukların yalnız kalbinin bir aynasıdır adeta. Çocuklar yalnızdır, bir dünyaya hapsolmuş gibi bir griliğin duvarlarında kendilerini sınayan çocuklar evlerde büyümeye terk edilmiştir. Çocukluklarını yaşamaya vakit bulamadan hem de.

Yazar kahraman, kalbe yaslanan eş

Yılmaz Yılmaz’ın öykülerinde karşımıza mesleği yazarlık olan kahramanlar çok sık çıkmakta. Cümlelerin ardına düşmüş öykü kahramanları hayatla yazmak arasında kalarak cümlelerin gölgesinde hayatlarını sürdürüyorlar. Bir de büyük bir tantananın ardından bile kalbini sonuna kadar açmış sadık eşler var. Bir liman gibi bekleyen, sıcak bir rüzgâr gibi kalbi ısıtan eşler var.

Yılmaz Yılmaz, öykü yazan, öykü üzerine düşünen, öykü gündemini takip eden bir isim. Bu da işini ne kadar ciddiye aldığının bir göstergesidir. İkinci kitabı Sabahleyin Bir Tantana ile çıtayı bir adım daha yükselterek yoluna devam ediyor.

Sabahleyin Bir Tantana, içinde yer alan dokuz öykü ile okuyucuya dokuz ayrı pencere açıyor. Bu öykülerin dünyasına girdiğinizde sizi birinin karşılayacağını göreceksiniz. Çünkü bir tantana almış başını gidiyor içimize değe değe.

http://www.dunyabizim.com/manset/9289/yilmaz-oykusu-hayatin-icinden-bir-ses.html