1863 yılında İstanbul'da doğdu. Babası, 1877-1878Osmanlı-Rus harbinde şehit düşen Yüzbaşı Mehmed Emîn Efendi'dir. İbtidâî ve rüşdiyeyi İstanbul'da tamamlayarak idâdîye Şam'da devam etti. Mekteb-i Harbiye'yi İstanbul'da bitiren Mehmed Râif Bey, 1882'de piyâde mülâzım-ı sânîsi olarak Üçüncü Kolordu'da göreve başladı. 1885'te Halep Askerî Rüşdiyesi'nde coğrafya öğretmenliğine atandı. 1888'de İstanbul'daKuleli Askerî İdâdîsî'nde beden eğitimi öğretmenliğine getirildi. 20 yıldan fazla bu okulda tarih, kitabet ve mantık dersleri verdi. 1896 Osmanlı-Yunan harbine katıldı. 1908'deDördüncüOrduNizamiye Alayı Bölük Kumandanlığı'nda, 1909'da 16. Liva Kumandanlığı'nda bulundu. 1912'de, Balkan Savaşı'nda 91. Piyâde Alayı Kumandanı olarak görev aldı. Savaştan sonra sağlık durumundan dolayı emekli oldu. 8 Şubat 1917'de vefat eden Mehmed Râif Bey, Yedikule dışındaki aile kabristanına defnedildi. Fransızca, Arapça, ve Farsça biliyordu. Yazdığı eserler ve görevlerindeki başarılarından dolayı kendisine Osmânî ve Mecîdî nişanlarıyla Gümüş Liyakat ve Yunan Savaşı madalyaları verilmiştir.
Askerlik mesleğinin yanında, arkeoloji ilmine olan merakı sayesinde, eski eserlerle ilgili edindiği bilgileri yazıya döken, daha çok İstanbul tarihi hakkında hazırladığı kitaplarla tanınan Mehmed Râif Bey, Semavi Eyice tarafından "Birinci Dünya Savaşı'ndan önce meslekleri dışında amatör olarak İstanbul'la ilgili kitap,makale yazan, araştırma yapan gayr-i müslim ve yabancı araştırmacılara katılan ilk Türk" olarak nitelendirilmektedir.