Ölüyor insan bir kere ama ölmekte kararsız
Sular yine kararlı akacak savaşlar kararında
Çarpışanlar yağmuru kıvamında bekleyecek
Buğdaylar ıslak ve ekmekler kömür karası
Ölüm kuzu renkli ezberlemiş yangın seslerini.
Yumuyor gözlerini açmadan ağzını, sınırlarını
Kolluyor, elleri kulaklarını saracak denli açık
Bundan belli unutulmadan kaybolmayacak düş
Dişlerini sızlatan limon tadında gün başlayacak
Yavaşça gülecek akşamın ufuk zarına bakarak.
Geçiyor devinmekte olan yaşlanmaya hürmeten
Bir gün eskiyecek cesaretin taze ve soğuk yüzü
Yaslanıyor insan kendinde ne bulursa biraz daha
Aşkın ve kalbin renkli şekerler kadar uzağında
Atıyor nabzı dünyanın bir çeliğin titreşimleriyle.
Yaşıyoruz ve aslanların ağızları çok büyük hâlâ
Geç başlıyoruz erken düşündüğümüz her şeye
Bu dünyanın sonlarındayız yorgunuz. Sonsuzluk,
Onun elini öper ölürüz gece yarılarında; ölüm ki,
En çok seviştiğimizdir, bundandır gözümüz kara.